Phılıp K. Dıck: Kimse Ne Olduğunu Bilmiyor
Kendi evimi havaya uçurdum ve bunu yaptığımı unuttum. Ama kendim, yaptığımı neden unuttum? Böylece gerçekte bir düşmanım olduğunu düşünecek ve paranoyak, bir başka ifadeyle deli olduğum gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalmayacaktım. Kendimi aklımın yerinde olduğuna ikna edebilmek için evimi havaya uçurdum. Bu kadar sıkıntıya girmeyi göze alacak biri gerçekten deli olmalı. Bu yüzden peşimde birilerinin olduğunu hayal ettiğimi düşünenler evimin havaya uçurulduğunu görür görmez, şüphelendiklerinden çok daha paranoyak olduğumu anladılar. Benimle ilgili paranoyak şüpheleri şimdi çok daha büyük. Benimle ilgili paranoid şüphelerini hissediyorum.
***
Gerçeklikler, aynı zamanda gerçeğin bir bölümünü oluşturan daha büyük bir olasılıklar denizinden çekilir. Bu, gerçekliğin yanlış kabul edilen olasılıklar karşısında doğru olduğu anlamına gelmez; sadece gerçekliğin daha doğru olduğu anlamına gelir; olasılıklar daha az gerçektir ama gerçektir. Bu, ortaya çıkış prensibini, bir şeyin nasıl var olduğunu içerir. Bu bir derece meselesi, ya o - ya da o değil. Muhtemelen bir olasılığı seçen ve onu gerçeklik (aktüalite) yapan, insan aklının gerçekliği -bu daha büyük olasılık denizi- üzerindeki baskı. Daha olası olarak değerlendirip gerçekliği seçen o. Ya da ince bir etkileşim, duyarlı akılla büyük deniz arasında bir geri bildirim: Bir olasılık diğer birçoğu arasında daha belirgin hale gelene kadar baskı uygulanıyor ve baskının o olasılığı daha güçlü hale gelmesi için seçmesine yol açıyor. Gerçeklik, sadece forma ve şekle sahip olan ayırt edilebilen belirli bir olasılık. Gerçekleştirme bir anlamlandırma (gestalt) süreci ve anlamlandırma birincil olarak insan aklında meydana geliyor. Akıl belirli olaylara ve şeylere olmaları için, diğerlerine olmamaları için hafif ve devamlı baskı uyguluyor; gerçekliği, zayıf ama hep var olan ve sonuçta etkili yerçekim dalgalarına benzer bir alan ile doğrudan şekillendiriyor. İnsan zihninin uyguladığı baskı olmadan hiçbir şeyin gerçekleştirilmesi olmazdı, sadece birbirleriyle çelişen ama yanyana olan yarı-formlar yığını formunda var olan olasılıklar ve yarı gerçeklikler denizi olurdu. Gerçek zaman ve uzay olmadan.
***
Neden her şey kıt? Çünkü herkes stokluyor. Neden herkes stokluyor? Çünkü her şey kıt. Hepimiz birbirimizden kuşkuluyuz, her birimiz ne olduğunu kestirmeye, yani kimin yaptığını anlamaya çalışıyoruz. Düşmanımız kim? Neler olduğunu anlayamadığımız gerçeği beyinlerimizi aşırı yüklüyor, zihinlerimizi fazla çalıştırıyor; çabuk eskiyoruz, yoruluyoruz ve aklımız karışıyor. Ve hala düşmanımızı tespit edemiyoruz. Aklımız karışık olduğu için verimsiz hareket etmeye başlıyoruz, bu yüzden davranışlarımız kararsız hale geliyor. Kararsız davranışlarımızı fark edenler neyin peşinde olduğumuzu merak ediyorlar. Aslında bir şey yaptığımız yok, sadece başkalarının neyin peşinde olduğu sorunuyla yanıp kül oluyoruz çünkü çeşitli davranışları gittikçe daha da şaşırtıcı bir hal alıyor.
Her birimiz diğerlerinin ne yaptığını bildiğini zannediyoruz. Onların hepsi de bizim ne yaptığımızı bildiğimizi sanıyor. Bilmiyoruz. Bize soruyorlar, Ne yapıyorsun? Bilmediğimiz için tutarlı bir açıklama yapamıyoruz ama tutarlı bir açıklama yapmaktaki başarısızlığımız onları yalan söylediğimize inandırıyor ve yalan söylüyor olmamızın tek sebebi gerçekten yaptığımız şeyin saklanması gerektiği olmalı. Bu, korkularını ve güvensizliklerini güçlendiriyor ve sorgulamayı koyulaştırıyorlar. Yanlış önerme, Sen ne yaptığını biliyor olmalısın ve eğer bana söylemezsen, benim onaylamayacağım, canımı yakmak için bana doğrultulmuş bir şeyi saklamak için yalan söylüyor olmalısın. Her kişi, onların neler olduğunu bildiği yanılgısıyla kendisi kadar aklı karışık diğerlerini sorgulayarak, zamanını boşa harcıyor ve kendini yorarak daha da kafası karışmış olarak buluyor. Hiçbir şey olduğu yok ve kimse ne olduğunu bilmiyor. Kimse artık hiçbir şey anlamadığı ve eve gitmek istediği gerçeğinden başka bir şey gizlemiyor.
Alıntılanan Kaynak: Philip K. Dick, Tefsir, Altıkırkbeş Yayın, 2015
Alıntılayan: Dr. Gökhan Özcan
Yorumlar
Yorum Gönder